Sunday, August 26, 2012

BİR YAĞMUR GELİR VE.....

Evet millettttttt,

sonunda kendimizce düğün sezonunu başlattık önümüzdeki aylarda o kadar çok düğün var ki artık nefes almadan koşturmalı bütün düğünleri yapmalıyız... acaba şu düğün mü güzel bu mu aaaa çok kötüydü gibi dedikodularda cabası.... Acaba hayalimizdeki düğünün aynısını yapsak nasıl olurdu. Hani şu hayallerle sınırlı kalan durumlar var ya oldu da hayaliniz gerçekleşti... Gerçekten ister miydik acaba yada ben istemiştim ama yok ya böylesi güzel değilmiş der miydik....

Düşünsenize bir kır düğünü yapıyorsunuz.... Herşey o kadar güzel ki hava çok güzel açmış, çiçekler mis gibi kokuyo, herşey olduğundan fazla güzelken birdennnnnnnnn yağmur başlar.... Hani şu çok beğendiğiniz kuyruklu gelinlik var ya çamur içinde sonra damat desen ıpıslak....



Artık başlarsınız kuyruğunuzu tutup, eteğinizi tepenize alıp yürümeye... Misafirleriniz ıpıslak, Düğün mü noldu hala onu mu merak ediyorsunuz?. Kimse kalmadı herkes ıpıslakken kıyıya köşeye sindi, ne biçim demey başladı hayalinize.... Hayatınızdaki en önemli günnnn böyle berbat geçtiiii......



Siz şimdi diyebilirsniz ki bunu neden anlatıyorsun?. Ben sizi hayallerinizden, kır düğünlerinden vaz geçirmeye çalışmıyorum. Sadece bazen çok istediğiniz bazı şeyler olmaz, Bunu kabullenmek lazım, yani Gergin sinirli ve asabi de olabilirsiniz. Ama önemli olan dışa bunu belli etmemek ve hayatınızdaki en güzel günün tadını çıkarmak... Biz nişanlımla nişanımda o kadar çok konuşup, gülüşmüşüz ki herkes bize bu kadar konuşucak ne buldunuz demişti:))) ama biz ayrı şehirlerde olduğumuz için ve nişandan telaşından dolayı birbirimize hiç vakit ayıramadığımızdan nişanımızda baya konuşmuştuk. Dedikodu yapmıştık, eğlenmiştik, gülüşmüştük, hatta kışın oldu diye nişanım bana çay bile ısmarlamıştı. :))) bi çekirdeğimiz eksikti ;))))

No comments:

Post a Comment